yetişme

Canım evladım (!)

Posted on 8 September 2007

Yarının büyükleri, dünün denekleri, günümüz “inek”leri, zamane gençleri, gençliklerini ellerinden aldığımız emsalsiz inciler, çok sevdiğimiz minik yavrularımız, bir o kadar “kastırdığımız” çocuklarımız, kardeşlerimiz, kanatsız meleklerimiz… Kim bilir ne ölçüde “farkındalık” tan uzağız. Minicik omuzlarına yüklenen onca ağırlıktan sonra, hala onlardan boy-aşırı beklentiler içindeyiz. Geçen gün bir arkadaşım, kuzeninin günlük programını anlatıyordu laf arasında. O anlatırken gözümün önünden geçen film şeridi aynen şöyle cereyan etti: Daha 11 yaşındaki ufaklık, güne benden bile erken başlıyor. Sabah 7 sularında uyanıp okul servisine yetişebilmekRead More