fotoğraf

Kanalların arasında kaybolmaca: Venedik

Posted on 19 May 2017

Floransa ve Bolonya-Modena-Parma yazılarımdan sonra Venedik notlarımla karşınızdayım efendim. Yalnız önceden uyarayım: “turist olarak her gidilen kenti öve öve bitirememek değil asıl marifet” ve “avuç içi kadar, altyapısız bir kent turistle dolup taşsın diye nasıl şişirilir” alt mesajlı bir yazı oldu. İstemezseniz okumayın. Bolonya’dan 2 saatlik tren yolculuğuyla Venedik’teyiz. Oha garın yerinin güzelliğine bak! Ayak basar basmaz kozmopolit ve nemli bir yere geldiğimizi fark ediyoruz. Suyu özlemişiz.  Yalnız kalacağımız yere doğru yürüdükçe başka bir şey daha fark ediyoruz: haritada çok yakınRead More

Ağlasun’da bir garip Sagalassos

Posted on 14 May 2014

Ben de bazen Perikles Atinası’nda falan olmak istiyorum; Agora’ya gidip kız kıza muhabbetler, çekirdek çitlemeler, defne sabunu ve yemek tarifleri… Yine onlar geliyor aklıma. “Garip” çünkü yüzlerce yıl içinde Sagalassos’un başına gelmeyen felaket (ekonomik çöküş, üretim zayıflığı, defalarca deprem, veba salgını, su kaynaklarının ve ormanların tükenmesi, ısınma sorunu, vb.) kalmamış. Nihayetinde Arap akınları ve savaşlar sonunda şehir terk edilmiş. Neyse ki yüksek bir dağ yamacında yer alması sayesinde, terk edildiği haliyle kalabilmeyive günümüze kadar gayet iyi korunarak gelebilmeyi başarmış. GeçenRead More

Anne, gül ve yollar

Posted on 5 February 2014

Mersin’den Eğirdir’e doğru bir araba yolculuğu.. Arabaya atladık, saat sabah 06.20, Mersin’den Eğirdir’e gidiyoruz annemle. Anneannemin memleketine. Çocukluğumdan hatrımda kalan o pembe güllerin, gül kokularının, gül lokumlarının içine. 2-3 hafta yetecek kadar yiyecek ve giyecek var yanımızda. Sanırsınız ki savaş çıkacak biz yoldayken ama işte anne yüreği. Onu da koyduk bunu da. Nasılsa altımızda araba. Çocuk oluyorum yeniden; ergenlik öncesi, sivilcesizkenki zamanlar. Annem şoför ben muavin, her zamanki gibi. Ehliyetimi aldım ama cesaretim yok uzun yola, hatta kısaya da. DebriyajRead More

Tünel Işıkları

Posted on 21 November 2012