Fesleğenden pesto, kamut buğdayından makarna

 

Geçtiğimiz hafta, birkaç günlüğüne İtalya’ya giden yemeksever bir arkadaşım, bana küçük bir armağan olarak kamut makarnası getirmiş. “Kamut da ne?” diyenleri duyar gibiyim, ben de ilk duyduğumda hakikaten ilk kez duymuş oldum zira.

Pişirmeye karar verene kadar açıkçası açıp okumadım kamut nedir, nasıldır diye ama az önce, evdeki bir saksı dolusu fesleğenden ne yapsak derken akla “haydi pesto yapalım, makarnayla yiyelim” fikri düşünce, hakkında bilgi sahibi olmam gerektiğini hissettim. Tabi kocaman bir tabağı 2 dakikada yiyip, aklı çalıştırmak için yeterli karbonhidrat takviyesini aldıktan sonra. Böylece yerken bilgilendik, bilgilenirken tadını öğrendik. Tanıştığımıza pek memnun olduk.

Kamut, nam-ı diğer (Farsça’da “güneşin yükseldiği yer” anlamına gelen) Horasan veya firavun buğdayı, meğer bugün bildiğimiz buğdaydan da önce, Horasan Bölgesi’nde ve Mısır’da yetiştirilen çok değerli bir tahıl türüymüş.

Yapılan araştırmalar neticesinde, binlerce yıl önce Mısır’da ekildiği ve bir besin maddesi olarak tüketildiği kesinlik kazanmış ve bu sebeple bilim insanları tarafından “firavunlar’ın altın tahılı” olarak adlandırılmış. Zira yüksek besin değerlerinin yanında cilt yenileme özelliğinin de olduğu bilinirmiş. Gluten içermesine rağmen, buğday alerjisi olan kişilerce iyi tolere edildiği ve üstelik hipo alerjik olduğu tespit edilmiş.

Buğdaydan daha iri, koyu renkli taneleri varmış, tadı cevizimsi/fındığımsı diye tanımlanabilirmiş ve buğdaya göre %20-40 oranında daha fazla albümin, amino asit, vitamin ve mineral içeriyormuş.

Ne var ki bu buğday türü, yıllar içinde unutulmuş, izini kaybettirmiş. Ta ki İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra bir Amerikan pilotunun, tesadüfen bir firavun mezarında, yaklaşık 8000 yıllık bir taş sandık içindeki kamut tanelerini bulmasına değin.

E vitamini açısından çok zengin olduğu için firavun mezarında korunarak kalmış olan kamut taneleri, bu sayede diğer buğday türleri ile melezleşmeden orijinal haliyle günümüze ulaşmış.

Bu durumda kamut, basbayağı bugünkü buğdayın atasıdır. Binlerce yıl sonra tekrar bulunup hatırlanması, ekilip ürün alınarak satılmaya başlanması güzel bir haber.

Artık yiyeceklerle ilgili olan her şeye kuşku ve tedirginlikle yaklaştığımdan dolayı, “umarım bu da bir satış stratejisi değildir” diyorum. Kamut buğdayı ile ilgili tarifler içeren bir site buldum, ilginizi çekerse buradan ulaşabilirsiniz:  http://www.kamut.com/

Afiyetle!

*Bu yazı, 19.03.2014’te Radikal Blog’da yayımlanmıştır: http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/feslegenden-pesto-kamut-bugdayindan-makarna-53663

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *