Yayımlanan Yazılar

Silifke’nin pazar pazarı ve Baba Restaurant

Posted on 7 May 2014

2 sene önce bir Hıdrellez günü, yani 6 Mayıs sabahı, atladık anne-dede-torun arabaya Silifke’ye gittik, Mersin’den 90 km. batıya doğru. Pek çok köy geçtik, sırasını hatırlayamıyorum daha önce kaç kere bu yoldan geçtiysek de. Tece, Tömük, Erdemli, Limonlu, Arpaçbahşiş, Korikos, Narlıkuyu ve Kız Kulesi’nden sonra çileği ve yoğurduyla meşhur Silifke. Bizi bir koyun sürüsü karşılıyor, biraz şaşkın biraz telaşlı. Çobanlarıyla karşıdan karşıya geçiyorlar ezilme korkusuyla. Aleykümselam diyoruz karşılıklı. O gün Silifke’nin pazarı varmış. Ama karnımız da çok aç. 2 gündür balık diyeRead More

Viyana yeme-içme notları

Posted on 30 April 2014

Bugün, Viyana’da nerede ne yenirin kısa özetini yazacağım size sayın okuyucular. Öğün öğün notlar alayım diyorum bu sefer ve kahvaltı ile başlıyorum. Ancak öncelikle Viyana’daki tüm cafélerde, çalışanların suratsızlığı ve hatta suratınıza bakmadan sert bir tavırla konuşma gelenekleri konusunda sizi uyarmalıyım. Bu bir adetmiş, onu öyle kabul edeceksinizmiş. Garsonlara falan sinirlenmeyin boşuna yani, hatta izleyin ve ne kadar egosantrik bir komedi ile karşı karşıya olduğunuza gülün geçin. Cafélerden café beğenmek elinizde, ancak tarihi ve mutlaka bilinmesi gerekenleri var elbet herRead More

Tebdil-i mekan ve ötesi

Posted on 23 April 2014

Tam bir yıldır ülkemden, şehrimden, mahallemden, dilimden, yıllardır alıştığım iklimden uzakta yaşıyorum. Ama insan gibi yaşıyorum. O kadar mutluyum ki! Arkama bile dönüp bakmadım. Herkese tavsiye ederim. Yok yok, herkese değil; uzun zamandır mutluluğu hak edenlere, türlü zorluklarla başa çıkabileceklere, yeni birhayat için cesaret ve sabır gösterebileceklere, sıkıntıya meydan okuyabileceklere, kendi ayakları üzerinde durabileceklere. Sadece. Tam bir yıldır, daha önce hiç öğrenmeye heves etmediğim, seçmeli ders olarak bile almadığım, yani yanından dahi geçmediğim, üçüncü yabancı dilim olan Almanca ile haşır neşirim.Read More

İstanbul’u terk etmenin iştahla ilişkisi üzerine

Posted on 16 April 2014

Bugün, İstanbul’dan Münih’e taşınalı tam bir yıl oldu. Bu birinci yılın şerefine, genel hatlarıyla bir özet geçmek istedim. Ancak bu hikaye iki aşamalı olacak, birincisi şimdi okuyacağınız “ülkeden ve şehirden gitmeye karar verdikten sonra yaşananlar”; ikincisi de haftaya okuyacağınız “bir yılda hayatım nasıl değişti, güzelleşti, sadeleşti, kolaylaştı” temalı iç açıcı kısım. Aslında İstanbul’u, İstanbul’daki hayatımı, alışkanlıklarımı, evimi, eşyalarımı, en önemlisi de hafızamı terk etmeye 2012 Mayıs’ından beri yavaş yavaş hazırlanıyordum. İşin manen hazırlık faslı yanında bir de bürokratik işlemler, yarımRead More