Yayımlanan Yazılar

Tatlı tatlı, yumuşak yumuşak

Posted on 4 June 2014

Bu hafta, geçen haftadan kalma sözümü yerine getiriyor ve sizlere iki aşırı manyak tatlı tarifi veriyorum. İkisi de birbirinden bombastik. Patlama hatta kopma garantili. Bu yüzden Bizimkiler dizisinden kalma bir özlü sözle onları taçlandırıyorum. Akşam 5 çayına davet edeceğiniz birileri varsa hiç durmayın, malzemeleri hazırlayın. Sağ baştan sayıyorum: Elmalı kek 8 kişilik / Hazırlama: 10 dakika / Pişirme: 1 saat Malzemeler: 70 gr tereyağı 250 gr toz şeker 2 yumurta 200 ml süt 180 gr elenmiş un 10 gr kabartma tozu ½ çay kaşığı tuzRead More→

İki kişilik rakı sofraları için iki süper tarif birden

Posted on 28 May 2014

Geçen haftaki yazımın sonunu, hüsranla sonlanan ekşi mayamın sonrasında tatlı tarifleri paylaşacağımı söyleyerek tatlıya bağlamıştım fakat hava ısısının hâletiruhiyemizdeki etkilerini göz önünde bulundurarak nefis yaz akşamlarının, rakı sofralarının vaktine uygun düşsün diye işbu tariflerimi paylaşmak istedim. İkisi de birbirinden kolay ve leziz. Daha ne isteriz. Elbette daha fazla kişiyseniz miktarları ona göre arttırabilir, çarpıp bölebilirsiniz. Şimdiden buzları hazırlayın, akşama sevgiliniz, anneniz, kardeşiniz veya yanınızda kim varsa onunla rakıları tokuşturun. Hiçbir sebebiniz olmasa bile. Sırf nefes alabildiğimiz için şükretmek niyetine. Sağlığınıza! * Tahin sosluRead More→

İlk ekşi maya denemesi

Posted on 21 May 2014

Nihayet kuru mayadan ekşi mayaya terfi edebilecek cesareti buldum kendimde. Çünkü bu iş hakikaten cesaret ve sabır işi. Tutku ve lezzet işi. Nicedir Söke unun kuru mayalı ekmek unlarından alıp tarif ettiği gibi karıp kendi ekmeğimi evde yapıyordum. Ancak elbette bir Alex değildi onlar. Ama yine de ev yapımı ekmekti. İçlerine ekstradan keten tohumu, çekirdek içi, ceviz, haş haş gibi eklemeler yapıp şenlendiriyordum. Ancak ekşi maya bambaşka bir kültür, bambaşka diyarlara yolculuk demek. Keşke babam fırıncı olsaydı. Bir süredir CafeRead More→

Ağlasun’da bir garip Sagalassos

Posted on 14 May 2014

Ben de bazen Perikles Atinası’nda falan olmak istiyorum; Agora’ya gidip kız kıza muhabbetler, çekirdek çitlemeler, defne sabunu ve yemek tarifleri… Yine onlar geliyor aklıma. “Garip” çünkü yüzlerce yıl içinde Sagalassos’un başına gelmeyen felaket (ekonomik çöküş, üretim zayıflığı, defalarca deprem, veba salgını, su kaynaklarının ve ormanların tükenmesi, ısınma sorunu, vb.) kalmamış. Nihayetinde Arap akınları ve savaşlar sonunda şehir terk edilmiş. Neyse ki yüksek bir dağ yamacında yer alması sayesinde, terk edildiği haliyle kalabilmeyive günümüze kadar gayet iyi korunarak gelebilmeyi başarmış. GeçenRead More→