Bavyera Mutfağı-5: Et ve sosis

Yaklaşık 200 yıldan beri Bavyera’nın başkenti Münih’te düzenlenen dünyaca ünlü Oktoberfest, bu yıl 20 Eylül-5 Ekim arasında gerçekleşiyor ve ben de dünyanın dört bir yanından 6 milyona yakın turistin akın akın kente geldiği yılın bu en kutlu günleri şerefine, eylül ayı boyunca Açık Mutfak’ı tamamen Bavyera’ya ve Bavyera Mutfağı’na ayırıyorum.

Bu taraflara yolu düşecekleri, eğlenirken öğrenmek isteyenleri; güney Almanya’nın mutfağını, iklimini, gündelik hayatını merak edenleri şöyle alalım. Willkommen auf der Wiesn!

(5. ve son yazı: geçen hafta kaldığımız yerden devam ve bitiriyoruz)

Et ve sosis

Bavyera’da en çok domuz eti tüketiliyor ve geleneksel mutfaktaki pişirme yöntemleri oldukça meşakkatli.Schweinbraten (kızarmış domuz) veya Schweinshaxe (saatlerce pişen domuz inciği) buna en iyi örnekler. Evde yapmak isteseniz saatlerinizi alacaktır ancak geleneksel bir restorana uğrarsanız, hali hazırda sabahtan beri fırında pişmekte olan seçeneklerden birini hemen yiyebilirsiniz.

Sosis (wurst), yine pek çok Avrupa ülkesinde bulunabilen bir sokak lezzeti olduğu halde, Bavyera’yı diğerlerinden ayırabileceğiniz özellikleri mevcut. Mesela beyaz ve tombul olan sosis Weißwurst, tipik bir Bavyera kahvaltısı için breze, tatlı hardal ve birayla sunulan bir seçenek. Veya baharatlı daha ince ve uzun sosisler, yine ayak üstü atıştırmalık için ideal.

Belli dönemlerde avlanılan hayvanların etleri, market ve kasaplarda bulunabiliyor. Bunlar arasında ördek, geyik, tavşan, yaban domuzu ve kaz var. Eğer av mevsimiyse, restoran menülerinde mutlaka karşınıza çıkacaktır. Seçiminizi onlardan yana yapmanızı tavsiye ederim.

Balıktan yana fazla seçeneğiniz yok ne yazık ki. Yine de Kuzey Almanya’dan veya İtalya’dan getirilen deniz ürünlerini donmuş olarak bulabiliyorsunuz. Bir de tatlısu balıklarını taze olarak yiyebilirsiniz. Ayrıca Englischer Garten’da veya dönemsel festivallerde, Steckerlfisch adıyla bulabileceğiniz şişte kebap usulü pişirilen ve kağıtta servis edilen kocaman balıkların mutlaka tadına bakmalısınız.

Noel zamanı

Eğer Bavyera’ya aralık ayında giderseniz Chriskindlmarkt’larda karşılaşabileceğiniz başlıca tatlar şunlar: anneannelerin tarifiyle yapılan, sokaklarda gezinirken ısınmak için iyi bir tercih olan tarçını bol Glühwein; Nürnberg’in geleneksel baharatlı keki Lebkuchen; kokusu taa uzaklardan burnunuzun içine kadar işleyen şekerle kavrulmuş kuruyemişler; pek özelliği olmayan ama insanda merak uyandıran çikolata soslu meyveler; bol kuru meyveli, üzeri pudra şekerli, yüksek kalorili marzipanlı kek Stollen ve daha niceleri.

Midesine düşkünlerin Münih’te mutlaka uğraması gereken yerler:

*Çok pahalı olmasına rağmen görülmeye değer bir kent içi pazarı. Sadece Alman değil aynı zamanda İtalyan, İspanyol, Fransız, Türk ürünlerin de bulunabileceği Viktualienmarkt.

*Akla gelebilecek her türlü yiyecek, içecek, özellikle içki ve hediyelik çikolata için: Gurme cenneti Alois Dallmayr.

*İçtiği biralardan memnun olmayıp kendi birasını üretmek isteyen Bavyera Dükü 5. Wilhelm’in isteğiyle 1589’da kurulan; günümüzde hayli turistik olmasına rağmen bahçesinde bir bira içilip Alois Hingerl’le tanışmak için doğru birahane: Hofbräuhaus.

*Geleneksel Bavyera mutfağına dair her şeyi bulabileceğiniz büyük aile işletmelerinden biri olan Schneider Weisse’nin restoranı Weisses Bräuhaus. Hangi yemeği seçerseniz seçin yanında mutlaka Schneider Tap 7 için.

6-7 günlük bir Bavyera seyahat planı yaparsanız, 2-3 günlük bir Münih turundan sonra civar yerleşimleri keşfetmenizi öneririm. Eğer Münih’i transfer noktası alıp etrafını gezerseniz bölgenin dokusunu ve kültürünü daha iyi özümseyebilirsiniz. Bavyera Ticket ile günübirlik yolculuk yapabileceğiniz bazı küçük şehirler ve göller: Nördlingen, Nürnberg, Würzburg, Bamberg, Ingolstadt, Salzburg, Augsburg, Allgäu, Starnberger See, Ammersee, Tegernsee.

*Bu yazı 01.10.2014’te Radikal Blog’da yayımlanmıştır: http://blog.radikal.com.tr/kent-kulturu/bavyera-mutfagi-5-et-ve-sosis-74225

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *