Bu soruyu epeyce düşündüm taşındım, Münih’te ikinci kışımı geçirirken sonunda buldum. Cevabı basitmiş: çünkü bu kadar gazı içlerinde tutamıyorlar! Einfach so*.
Almanya’da kışlar pek çetin geçtiği için kış sebzeleri de haliyle kışa dayanıklı ve çetin oluyor. Marketlerdeki bütün sebze reyonları adeta lahanagiller familyasıyla ve hısım akrabalarıyla dolu: kohl, rotkohl, schwarzkohl, palmkohl, weißkohl, grünkohl, rosenkohl, kohlrabi, blumenkohl, wirsingkohl, kuhkohl, markstammkohl, kopfkohl, spitzkohl, rippenkohl, strauchkohl, … ohoooooo bağırsak mı dayanır bunca kohl’e? Her şey tam gaz ileri!
İnanılmaz yaygın bir şekilde tüketilen bu lahanagiller familyası üyeleri, sadece mutfak kültürüne değil aynı zamanda Alman kültürüne de damgasını vurmuş durumda. Bilen bilir; Almanya’da osurur gibi sümkürmek ve oturduğu yeri yırtar gibi osurmak gayet doğaldır, belki de anayasada bile yeri vardır yani yasaldır. Hatta açıkça söylemem gerekirse, sokaklarda insanların fütursuzca osurduklarına şahit olduğum tek yer Almanya’dır. Zart diye hem de; deli fişek misali.
Kimse de dönüp “çööüğşş be kardeşim n’aptın ya pislik misin nesin!?!!!” demez, öyle dercesine bile bakmaz, herkes kanıksamış bir şekilde yoluna devam eder -ben hariç-. Hoş, henüz tüm dünyayı gezmedim ancak yine de bu konuda kimsenin Almanlar’ın eline su dökebileceğini sanmıyorum. Almanlar’a güvenim tam.
Hiç unutmam Münih’e yeni taşındığım sıralarda, bir yaz günü, yaya olarak karşıdan karşıya geçecektik sevgilimle. Kırmızıda bekliyoruz. 10-15 kişiyiz. Hava güneşli, güzel, kilometrekarelerce alana yayılmış yemyeşil İngiliz Bahçesi’ne gitmişiz, bol oksijen almışız, kahvemizi içmişiz, keyfimiz yerinde. Önümüzde kocaman popolu bir teyze duruyor. O da karşıya geçecek. Geçsin tabi ona lafım yok. Ama insan gibi geçsin. Yeşil yandı. Yürüyoruz 10-15 kişi birden salına salına. Birden bir ses: zaaaaart pat pat pat pat patır kütür pırrrrrrt zop! Belki 20 saniye boyunca.
Deprem oluyor falan sandık. “O ney lannnnn” demeye kalmadı biz dağıldık. Gözlerimiz şaşkınlıktan faltaşı gibi açıldı, birbirimize bakıp bakıp gülüyoruz. Teyze ortalığı yıktı geçti resmen. Eeee senelerin koca popolu teyzesi. Bavyera’da kim bilir ne lahanalar görmüş geçirmiş. Kışın yediği yetmemiş bir de turşusunu kurup yaz ortasında yemiş. Hayır yesin, ona da lafımız yok. Fakat edep yahu! Bu nasıl olabilir ya. Toplum içinde, onca insan arasında. Zart diye. Patır patır. Aklım almıyor. İkimiz dışında da kimse dönüp gülmedi şaşırmadı kıkırmamadı bakmadı yadırgamadı. Biz mi anormaliz yoksa onlar mı çok gazlı? Ben bu soruyu düşüneyim biraz da.
Yine de tavsiyem: siz siz olun lahana bebek alırken iki kere düşünün. Bağırtmayın bağırsakları. Bol rezene çayı için. Huzurla kalın.
Afiyetle!
*İşte bu yüzden, böyle.
*Bu yazı, 03.12.2014 tarihinde Radikal Blog’da yayınlanmıştır: http://blog.radikal.com.tr/kent-kulturu/almanlar-neden-bu-kadar-cok-osuruyor-81347